Göztepe Mah. Bağdat Cad. Birgen İş Mrk. No: 226 Kadıköy/İSTANBUL +90 (216) 302 55 99
Tüp bebek tedavisi son zamanlarda çok kolaylaşmış, bir üreme tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisi, yeni kullanılan ilaçlar ile beraber, 45 günden 15 güne kadar indirilmiş, hastalara yapılan iğne sayısı da 60’lardan 20’lere düşmüştür. Bununla beraber, günümüzde sadece hap formunda ilaçlar kullanılarak da elde edilen “doğal” tüp bebek tedavileri başarılı bir şekilde uygulanmaya devam etmektedir.
Az miktarda ilaç kullanılarak gerçekleştirilen yumuşak protokoller, hem kontrol yapılması için merkeze gidip gelme aralığı da en aza indirmiş, hem de şişkinlik, ağrı gibi yan etkileri en az seviyeye indirmiştir. Bugün için tüp bebek, 15 gün içerisinde başlayan ve tamamlanan, aynı zamanda da neredeyse hiç yan etkisi bulunmayan çok kolay bir tedavi yöntemidir.
Embriyo dondurulması uzun yıllardın uygulanan ve hastalara ekstra hamilelik olanağı sunan bir uygulamadır. Ancak eski yıllarda dondurulan embriyoların yaklaşık % 50 sinin sağlıklı bir şekilde geri kazanılması, bu tedavinin çok da başarılı olmadığını düşündürmekteydi. Son 3 yıl içerisinde uygulanmakta olan yeni bir dondurma yöntemi ile beraber, artık hemen hemen dondurulan bütün embriyoların sağlıklı bir şekilde geri kazanıldığını göstermiştir. Bu sayede, taze tüp bebek tedavisi ile donmuş tüp bebek tedavisi arasında elde edilen başarı farkı, günümüzde kapanmış hatta bir takım tüp bebek merkezlerinde donmuş embriyo tedavileri ile beraber daha başarılı sonuçlar alınmaya başlanmıştır.
Embriyo dondurma yöntemi, daha çok Türkiye gibi nakil yapılan embriyo miktarı sınırlı olan ülkelerde hastalara sunulması, gereken çok önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tüp bebek merkezleri hiç hata yapmadan çalışmak zorundadırlar. Kendi sistemlerini bu kurala neticesinde belirlerler. Uygulanan işlemler hiçbir zaman tek bir kişinin elinde olmaz. Mutlaka her basamak, en az 2 kişi tarafından denetim altına alınır. Embriyoloji laboratuvarları, yüksek güvenlik sistemlerine sahip olan yerlerdir. Giriş çıkış belli miktarda yetkili kişi ile sınırlandırılarak, 7 / 24 saat kapalı devre kamera ile sistem sayesinde, sürekli denetim altında tutulması sağlanır.
Tüp bebek tedavisinde ilk 4 tedavi aşağı yukarı birbirine eşit başarı değerlerine sahiptir. 4. Denemenin ardından uygulanan tedavilerde başarı oranları bir öncekine göre, biraz daha azalır. Bütün tüp bebek merkezlerinin en önemli amacı, ilk denemede eşleri hayalini kurdukları bebeklerine kavuşturmayı sağlamaktır.
Kadının yumurta rezervleri, yani üreme kapasitesi, yaş ile beraber değişiklik gösterir. 30 yaşına gelene kadar en fazla olan üreme şansı, 30 yaş ile 35 yaşları yavaş yavaş arası azalmaya başlar. 40 yaşından büyük olan adaylarda, artık üreme çağının don dönemlerine gelinir. 30 yaşından küçük olan hastalarında başarı şansı %50 civarındayken, bu oran 40 yaş üzerinde ise yaklaşık civarındadır. 44 yaşın üzerinde ise, başarı %1 den azdır.
Günümüzde, kadının ilk önceliği daha çok eğitim ve kariyerine aittir. Bunlar tamamlandıktan veya gerçekleştikten sonra aile hayatı ve çocuğa yer verilmektedir. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların 25 yaş ile 34 yaş aralığında en sağlıklı şekilde anne olabileceklerini unutmamaları gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisi son 30 yıl içerisinde ciddi anlamda ilerlemeler sağlanmış olsa dahi, en iyi ihtimalle bile, başarı şansı yaklaşık %50 civarındadır. İnsan, üreme kapasitesi sınırlı olan bir canlıdır. Kadın yaşının artması ile beraber, hamilelik elde etme şansının azaldığı da kaçınılmaz bir gerçektir. Anne ve baba adaylarına, her zaman için doğru başarı olasılıklarının belirtilmesi gerekir.
Her geçen gün ilerlemekte olan teknoloji ile beraber, artık mikroskop altında sperm arama operasyonlarının yapılması ile testlerde hiç spermi olmayan erkeklerin de baba olma şansı bulunuyor. Mikro TESE olarak ifade edilen operasyon sayesinde, erkeğin yumurtalığında (testis) oluşumu sağlanan, ancak vücut dışına atılamayan döl hücreleri tespit edilerek donduruluyor. Daha sonra kadına transfer edilen bu spermler ile beraber, çiftin bebek sahibi olması sağlanıyor.
Tüp bebek tedavilerinde çoğul hamilelikler ile fazla karşılaşıldığı bilinen bir gerçektir. Buna tedbir almak için, 2010 yılında yönetmelikte yapılan değişiklik ile 35 yaşından küçük olan hastalarda ilk 2 deneme için tek embriyo, diğer bütün hastalarda da en fazla 2 embriyo transferinin yapılmasına izin verilmiştir.
Bu sayede Türkiye’de uygulanan sınırsız embriyo transferi bir miktar da olsa kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Çoğul gebelikler, bazı hastalar tarafından özellikle istense de, hem anne sağlığı, hem de bebeklerin sağlığı açısından büyük risk taşımaktadır.
Tüp bebek tedavisi gerçekleşip, transfer yapıldıktan sonra yatmanın hamilelik şansını yükselttiği ile alakalı herhangi bir bilimsel ispat bulunmamaktadır. Anne rahmine yerleştirilen embriyo, yer çekiminin etkisi ile düşmeyeceği gibi, yerleşme işlemi de transferden ortalama 3 gün sonra gerçekleşmektedir.
Tüp bebek tedavilerinde yumurta miktarını arttırmak ve büyütmek amacı ile kullanılan hormonal ilaçlar, neredeyse 40 yıldır uygulanmaktadır. Yapılan araştırmalarda daha önceden kısırlık tedavisi görmüş olan kadınlarda, tedavi görmemişlere göre artmış bir kanser riskinin bulunmadığını ortaya çıkarmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kanserin bazı kısırlık tedavisi görmüş olan kadınlarda kullanılan ilaçlardan kaynaklanmadığı, genetik olarak kanser gelişme tehlikesinden dolayı meydana geldiğidir.
Kişiye özel tüp bebek tedavisi, gebelik takibi, tüp bebek, kadın hastalıkları, ilaç kullanım eğitimleri, ve daha bir çok konuda hızlı ve doğru bilgi almak için Youtube sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Jinekoloji, tüp bebek, gebelik ve üreme immünolojisi sayfalarımızdan merak ettiğiniz konulardaki makalelerimize ulaşabilirsiniz.
